Tıbbi ve Aromatik Bitkilerden elde edilen uçucu yağlar ve sekonder metabolitlerin diğer bileşenleri, ilaçlarda, gıda tatlandırıcılarında, parfümlerde ve ilaç endüstrisinde geniş kullanımlara sahiptir. Dünyadaki ana karanfil üreticisi Endonezya, Sri Lanka, Madagaskar ve Hindistan’dır. Moluccas Adası’na (Endonezya) özgü karanfil ağacı, 10-20 m boylanabilen, yaprak uçlarında çiçek açan oval yaprakları ve çok sayıda kıpkırmızı çiçekleri olan tek yıllık bir bitkidir. On sekizinci yüzyılın başlarında, karanfil ağacı Endonezya’dan dünyanın farklı yerlerine de yayılarak Zanzibar, Hindistan ve Madagaskar’da yetiştirilmeye başlandı.

Şüphesiz ki nerede olursanız olun işte, evde, okulda hatta sosyal ortamlarda bilinçli veya bilinçsiz kolaylıkla uçucu yağların kokusu ile karşılaşabilirsiniz. Son on yılda uçucu yağ kullanımının ve aromaterapi uygulamalarının hem dünyada hem ülkemizde hızla arttığını ve yaygınlaştığını görebilirsiniz.

Uçucu yağlar parfümeride, ilaç sanayinde, aromaterapide, kozmetik endüstrisinde, yiyecek ve içeceklere aroma verilmesinde ve bunların dışında birçok farklı alanda kullanılabilen doğal ürünlerdir. Özellikle pandemi sürecinde doğal ürünlere yönelimin artması ve aromaterapinin son yıllarda günlük hayata yaygın olarak girmesi uçucu yağların önemini bir kat daha artırmış, kullanımını yaygınlaştırmış ve bununla beraber de uçucu yağlarla ortaya çıkan riskleri gündeme getirmiştir.

Yaz aylarında güneş altında daha fazla vakit geçirmeyle birlikte güneşin zararlı etkilerine daha fazla maruz kalıyoruz. Ayrıca cilde uygulanan bazı ürünlerin içinde güneş ışığıyla temas halinde alerjik reaksiyonlara ve fototoksisiteye sebep olan maddeler güneş ışınları ile oluşan riskleri daha artırıyor. Bu sebeple güneş maruziyetinin fazla olduğu günlerde güneş koruyucuların kullanımının yanı sıra özellikle cilde uygulanan her türlü ürüne de dikkat edilmelidir.

Uçucu yağlar güzel kokularının yanında bazı hastalıkları tedavisine yardımcı olmak, ağrıları dindirmek veya kişinin duygu durumunu düzeltmek gibi çok farklı amaçlarla kullanılabilmektedirler. Uçucu yağların en önemli özelliği sıvı halden kolaylıkla gaz hale geçebilmeleri ve bu sayede doğrudan limbik sisteme giderek etki gösterebilmeleridir. Diğer taraftan yağda çözünen bu küçük uçucu moleküllerin deriden de kolaylıkla absorbe olma yani emilme özellikleri de vardır. Bu sebeple uçucu yağlar hem doğrudan koklama ile hem de cilt üzerine uygulandıklarında çok hızlı etki gösterebilirler.

Odunsu ve nüfuz edici bir aromaya sahip Palo santo uçucu yağı, Güney Amerika’ya özgü “kutsal ağaç” anlamına gelen Palo Santo (Bursera graveolens) ağacının kurumuş odunlarından buhar distilasyonu ile elde edilmektedir. Palo Santo Uçucu Yağı, içerdiği benzer bileşenlerden dolayı Akgünlük yağının kuzeni olarak da kabul edilir. Bu uçucu yağ, odunsu ve nüfuz edici aromasıyla yüzyıllar boyunca dini törenlerde, kozmetik ve parfüm sektöründe kullanılmıştır.

Aromaterapi Masajı ve Kullanılan Uçucu Yağlar Masaj, esas olarak kas gerginliğini azaltmak ve kan dolaşımını uyarmak amacıyla yumuşak dokuyu manipüle etmek için ellerin ustaca kullanılması ile yapılan bir uygulamadır. Masaj kişide kas gerginliğini hafifleterek kaygıyı azaltır, rahatlık ve huzur hissi yaratır, bağışıklık sistemini zayıflatan stres hormonlarını, yani kortizol ve norepinefrini düşürerek vücudun savunma mekanizmasını güçlendirir. Aromaterapi masajında ise uçucu yağların gücü ile masajın etkileri birbirini destekleyerek zihin ve bedende faydalı etkileri ortaya çıkarır.